Ticaret Hukuku

TİCARET HUKUKU

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu altı kısma ayrılmakla birlikte Borçlar Kanunu ile Medeni Kanunun devamı ve bütünleyici parçası niteliğinde olup, Ticari hayata ilişkin üretim,tüketim,değişim ve benzeri faaliyetleri düzenlemektedir. Türk Ticaret Kanunu’nun kapsamına ise bu kanunun 4. Maddesinde sayılan haller ile her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren ve tarafların faaliyetleri girer.

Her iki tarafın tacir olduğu ve Türk Ticaret Kanunu’ndan doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi, bu mahkemelerin kurulu olmadığı yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemesi Ticaret Mahkemesi Sıfatı ile davalara bakmakla görevlidir.

Ticaret Mahkemelerde görülen alacak hakkına ilişkin davalarda, dava açmadan önce arabulucuya başvuru zorunlu olup  dava şartıdır. 2021 yılı itibariyle 500.00 TL yi geçmeyen alacaklara ilişkin ticari davalar basit yargılama usulüne tabidir.

İlk kitapta düzenlenen Ticari işletme, Bakanlar Kurulu kararı uyarınca her sene yeniden değerleme yöntemi ile belirlenen tutarı aşan faaliyetleri devamlı ve bağımsız olarak gösteren işletmeler olarak tanımlanmış olup bu tutarların altında kalan işletmeler ise esnaf olarak değerlendirilmektedir.

Tacir ise, bir ticari işletmeyi kısmen olsa dahi kendi adına işleten kişiye denir. Bir kimse, ticari işletmeye fiili olarak başlamasa dahi tacir olarak sayılacaktır. Ayrıca, Özel tüzel kişiliği haiz Kollektif, Komandit, Limited ve Anonim şirketler yukarıda belirtilen şartları sağlamasa dahi tacir olarak kabul edilecektir.

Tacir olmanın bazı hükümleri ise,

  • Tacir olan kişilerin iflası talep edilebilir.
  • Tacir basiretli bir iş adamı gibi davranmak zorundadır.
  • Tacirler arasında bazı hukuki işlemler belirli şekil şartlarına bağlıdır.
  • Tacirler arasındaki sözleşmelerde faiz sınırı kural olarak yoktur.

Fakat, bir tarafı tacir olan sözleşmelerde ticari iş karinesi mevcut olup, sözleşmenin diğer tarafı tüketici olsa dahi ticari faiz talebinde bulunabilir.

İkinci Kitapta ise, şirketlerin kurulması, birleşmesi, tür değiştirmesi ve bölünmesine ilişkin hükümler düzenlenmiştir. Kanunda, Kollektif, Komandit, Sermayesi paylara bölünmüş Komandit, Limited ve Anonim şirketlerin kurulduktan sonra ne şekilde faaliyetlerine devam edeceği, ortaklıkların kimlerden oluşacağı ve Yönetim Kurulunun seçimi ile görev süresi, ortakların ve yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu ile bu şirketlerin tasfiyesi ile sona ermesine ilişkin hükümler bulunmaktadır.

Üçüncü kitapta, Kıymetli evrak hukuku düzenlenmiştir. Kıymetli evrak, öyle bir evraktır ki hakkın evraktan ayrı olarak ileri sürülmesine imkan bulunmamaktadır. Özellikle, ticari hayatta kullanılan bono ve çekin nasıl düzenleneceği, ne şekilde devredileceği, senette belirtilen tutarlardan kimlerin sorumlu olduğu gibi ayrık haller hüküm altına alınmıştır.

Dördüncü kitapta ise, Taşıma Hukukundan oluşur. Bu hükümlerde göre mal veya eşya taşımacılığında, taşıyan ile taşınan arasındaki ilişkiler düzenlenmiş olup;  sözleşmenin kurulması, tarafların borçları, taşıma sözleşmesinin sona ermesi ve tarafların zararların tazminine ilişkin düzenlemeler mevcuttur.

Beşinci kitapta ise, Deniz Ticaretine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Deniz taşımacılığı gerek ucuz oluşu gerekse nicelik olarak fazla yüklerin taşınabilmesi nedeniyle tercih edilemektedir. Kanun tarafından, deniz taşımacılığına ilişkin sözleşme türleri, tarafların borçları, çatma ve kaza halinde sorumluluk gibi çeşitli düzenlemelere yer verilmiştir.

Son kitap olan dördüncü kitap ise, Sigorta Hukukuna ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Sigorta Sözleşmeleri can ve mal sigortaları olarak ikiye ayrılır. Sözleşmenin taraflarını sigortacı, sigorta ettiren ve/veya lehine sigorta sözleşmesi düzenlenen kişiler oluşturur. Bu kitapta, sigorta sözleşmelerinin içeriği, kurulması ve sona ermesi, tarafların sorumlulukları ve hangi hallerde sigorta bedelinin talep edilebileceği hakkında çeşitli hükümler ihdas edilmiştir.